Hüseyin Günaydın

Küçükgeriş’imize bir okul kazandıran hayırsever gurbetçi işadamı Hüseyin Günaydın, durumu iyi olanlara okulsuz köylere okul yaptırmayı tavsiye etti.
Küçükgeriş’imize bir okul kazandıran hayırsever gurbetçi işadamı Hüseyin Günaydın, durumu iyi olanlara okulsuz köylere okul yaptırmayı tavsiye etti.
Hüseyin Günaydın
Hüseyin Günaydın

Yaptığı birçok hayır işleri ile gönülleri fetheden Hüseyin Günaydın, 2002 yılında inşaatına başlanan, 2005 – 2006 eğitim – öğretim yılında açılan 12 derslikli, 5 katlı ilköğretim okulunu köyümüze kazandırarak birçok çocuğun geleceğine ışık oldu. Altın harflerle yüreğimize kazıdığımız Hüseyin Günaydın’a sonsuz teşekkürler ediyoruz.

3 Ocak 1947 yılında Keşap Erköy’de doğdu. Askerlik çağına kadar köyünde ikamet etti. 1967 yılında Fatma hanımla evlendi. 1967 – 1969 yılları arasında askerlik görevini tamamladı. 1972 yılında ailesi ile birlikte Amerika’ya yerleşen Hüseyin Günaydın’ın Amerika macerası bulaşıkçılıkla başladı. Azimli, programlı ve disiplinli çalışması sonucunda büyük bir lokantanın sahibi oldu.

2002 yılında Keşap İlçesi Küçükgeriş Köyü’ne bir ilköğretim okulu yaptırmak isteyen Hüseyin Günaydın, bu iş için 140 bin dolarlık bir bütçe ayırdı. 2005 – 2006 eğitim – öğretim yılında açılan 12 derslikli, 5 katlı Hüseyin Günaydın İlköğretim Okulu’nu köyümüze kazandırdı.

Yaptığı hayır işleri ile Türkiye’de birçok plaketle ödüllendirilen iş adamı Hüseyin Günaydın’ın sahibi olduğu Golden Eagle Diner Restoran, ABD’nin Pensilvanya eyaletinde 2017 yılında bir gazetenin düzenlediği yarışmada internet üzerinden halk oylamasıyla 100 restoran arasından birinci oldu. Birincilik ödülünü alan iş adamı Hüseyin Günaydın, sektörün en büyüğü olmanın mutluluk verici olduğunu söyledi. “Aldığımız ödülü de bunun bir göstergesi olarak kabul ediyorum” diyen Günaydın, yarışmada 100’ün üstünde restoranın arasından birinci olmanın önemini vurgulayarak, gece gündüz emek verdiklerini dile getirdi.

Hayırseverliği ile bütün Giresun’a örnek olan Hüseyin Günaydın, kendisi gibi durumu olanlara okulsuz köylere okul yaptırmayı tavsiye etmiştir. Yardımlarını bizlerden, Keşap’tan ve Giresun’dan hiç esirgemeyen Hüseyin Günaydın, 2007 yılında hizmete açılan, ilçemiz Keşap’a 3 katlı ve toplam maliyeti 350 bin TL olan Fatma Hüseyin Günaydın Aile Sağlığı Merkezi’ni yaptırdı. Sizi altın harflerle kalplerimize yazdık sevgili Hüseyin Günaydın Bey, Küçükgeriş Köyü olarak gönül dolusu sonsuz teşekkürler…

Amerika macerasına bulaşıkçılıkla başladığını, kimi zaman aç uyuduğunu, günde 15 saat çalıştığını belirten Hüseyin Günaydın, adeta dişini tırnağına takarak bugünlere gelmiş.
Amerika macerasına bulaşıkçılıkla başladığını, kimi zaman aç uyuduğunu, günde 15 saat çalıştığını belirten Hüseyin Günaydın, adeta dişini tırnağına takarak bugünlere gelmiş.

Welcome to Hüseyin’s Restaurant

Tahsili olmayınca, çareyi başka ülkeye gitmekte buldu. Kalktı köyünden, gitti Amerikalara. Hem de tek bir kelime İngilizce bilmeden. Bulaşıkçılık yaptı bir süre. Uyumadı, çalıştı. Uyumadı, hayal kurdu. Ve tam 14 yıl sonra emeğinin karşılığını aldı. Keşaplı Hüseyin Günaydın, Pensilvanya eyaletinin en büyük restoranlarından biri olan Golden Eagle’ın sahibi. Beş çocuğu ve eşiyle işlettiği restoranda günde ortalama bin kişi yemek yiyor.

Amerika Birleşik Devletleri’nin Pensilvanya eyaletinde, şehirlerarası karayoluna bakan 350 kişilik bir restoran. Bacon’dan (pastırma) omlete, hamburgerden hotdoga (sosis) kadar her gün 700 çeşit yemeğin alıcı bulduğu restoran, günde ortalama bin kişiyi ağırlıyor.

Sabahın yedisinde mis gibi pasta kokularının yayıldığı restoranın mutfağında tanıdık bir dil işitiliyor: “Abi yumurtalar nerede?”, “Cetireyrum…” Yanlış duymadınız!

Pensilvanya eyaletinin en sevilen restoranlarından biri olan Golden Eagle’ın sahibi Keşaplı Hüseyin Günaydın. Akrabalarını da yanına alan Hüseyin Bey, Türklerin elinden çıkma tipik bir Amerikan restoranı kurmayı başarmış.

1972 yılında turist olarak ayak basmış Amerika’ya… Fırsatlar ülkesinde şansını bulaşıkçılık yaparak denemiş ilk kez: “İlk günlerde kelimenin tam anlamıyla sefilleri oynuyordum. Sabahtan akşama kadar bulaşık yıkıyor, yedi arkadaş iki yataklı bir odada, yatakları paylaşarak nöbetleşe uyuyorduk.” Kısa zamanda bulaşıkçılıktan pastacılığa terfi etti Keşaplı Hüseyin: “Kimi zaman aç uyudum, ama para biriktirdim. Günde 15 saat çalışmaya öyle alışmıştım ki, bugün bile bu temponun altına inemiyorum.”

İKİ OĞLU AMERİKA’DA DOĞDU

Hüseyin Günaydın, 26 sene önce Giresun’dan yurt dışına başlayan işçi göçünün içinde bulur kendini. Ama o diğerleri gibi Almanya’ya gitmektense, riske atılıp Amerika’nın yolunu tutar.

“İlkokulu yedi senede bitirdim. Tahsil de olmayınca o günlerde tek çare, köydeki diğer erkekler gibi yurtdışına gitmekti. Amerika’da bizim köyden birkaç tanıdık vardı. Önce onları buldum. Sonra onlar sayesinde başka arkadaşlar edindim. Derken Kıbrıslı bir arkadaşım sayesinde oturma müsaadesi aldım. 1982 yılında birlikte ortak olduk, lokanta açtık. Artık eşimle üç çocuğumu yanıma aldırabilirdim…’’

Başarısını eşinin desteğine borçlu olduğunu söylüyor Hüseyin Günaydın: “Eşim ve çocuklarla birlikte çalışıyorduk. İki oğlum Amerika’da dünyaya geldi. Sebat ettik ve ortağımla işi biraz daha büyütüp 1986 yılında Pensilvanya eyaletinin Bristol kentindeki bu lokantayı almayı başardık.”

Bir sonraki yıl ortağının ayrılmasıyla tek başına kalan Hüseyin Günaydın, önce restoranı büyütmekle başlamış işe: “Amerika’da lüks yerler çok pahalı olduğu için, vatandaşın gitmesi zor. Ben herkesin gelebileceği, en iyi hizmeti vermeyi amaçlayan, yemeğin kalitesinin üzerine oynayarak başarılı olabileceğimi düşündüm.” Çevre edinmenin başarıyı getiren ikinci faktör olduğunu söyleyen Günaydın, kısa sürede çok iyi bir çevre edinmiş.

YAHUDİLER İYİ MÜŞTERİSİ

Kısa sürede adını duyuran restoran, 1995 yılında Keşaplı Hüseyin Günaydın’a “Best of Bucks County” ödülünü kazandırmış: “Lokantamız 24 saat açık. Memleketten şansını denemek isteyenlere kapımızı açtık. Onlara iş buluyoruz, yer temin ediyoruz.” Amerikan toplumunun isteklerine cevap verebilmek için çok titiz çalıştıklarını anlatıyor: “En iyi müşterilerim Yahudiler. Hem ucuz hem de en iyiyi istiyorlar. Vermek zorundasınız. Bu nedenle de çok çaba sarf ediyoruz.”

Yazları iki aylığına köyüne geliyor Hüseyin Günaydın. Keşap’ın Yivdincik Köyü’nde beş katlı bir ev yaptırmış. Garajında sakladığı Cheroke Jeep’i yayla gezilerinde kullanıyor: “Amerika güzel ülke, ama Türkiye bambaşka. Köyüm, yaylalar, buz gibi sular… Bunlara özlemim bitmek bilmiyor. Bu yüzden fırsat bulur bulmaz işimi oğlum Murat’a bırakıp köye geliyorum. Cipe binip yaylaların yolunu tutuyor, soğuk suları kana kana içiyorum.”

Her ne kadar köyünü çok özlediğini dile getirse de kesin dönüş konusunda henüz kararlı değil: “51 yaşındayım, yaşlılık sınırına geldim artık. Türkiye’de sağlık hizmetleri hâlâ sorunlu. Hastaneler dert yuvası. Bu yaşta dönüp hastalık sıkıntısı yaşamak istemiyorum Türkiye’de. Çünkü biliyorum, birçok akrabam sağlık sorunu yüzünden Amerika’ya geldi. Kimisi baypas oldu, kimisi başka tedaviler gördü. Ben Türkiye’de hastane derdi yaşamak istemiyorum. İşlerim daha da iyi olunca, işi çocuklara bırakır, yılın yarısını köyümde, bir iki ayını da Florida’da geçiririm, diyorum.’’

KÖYÜN YARISI GURBETTE

Giresun’un Keşap İlçesi’ne bağlı Yivdincik Köyü, sahilden yaklaşık sekiz kilometre içerde ve karayolundan ortalama beş kilometre uzakta. Yolu çok kötü olan köye otomobiller çok zor ulaşabiliyor. Yeşillikler içindeki köy, bugüne kadar yurtdışına çok gurbetçi göndermiş. Muhtar Mustafa Yıldız, nüfusun 200 civarında olduğunu, şu an bu köyden yaklaşık 100 ailenin ise Avrupa’da yaşadığını söylüyor: “Bir o kadar da Amerika’da var…” Eskiden Amerika’ya gitmenin kolay olduğunu, bugünse epey zorlaştığını anlatıyor Hüseyin Günaydın: “Zaman zaman başvuranlar arasında kura çekiliyor. Bu kişiler çok şanslı. Gelip bizi buluyorlar, biz de yardım ediyoruz.”

(Hürriyet, 26 Temmuz 1998 Pazar)


“Milli ekonominin temeli tarımdır.”