Tirebolu

Tarihi MÖ 7’nci yüzyıla dayanmakta olan Tirebolu adı Yunanca “Üç Kent” anlamına gelen Tripolis’ten gelmektedir.
Tarihi MÖ 7’nci yüzyıla dayanmakta olan Tirebolu adı Yunanca “Üç Kent” anlamına gelen Tripolis’ten gelmektedir.

Tirebolu, Giresun ilinin merkez ilçe ile birlikte 16 ilçesinden biridir. Tirebolu ilçe merkezi Giresun’a 45 kilometre uzaklıkta olup il merkezinin doğusunda ve Karadeniz kıyısında bulunur. İlçenin doğusunda Görele ve Çanakçı, güneyinde Doğankent ile Güce, batısında ise Espiye ilçeleri yer alır. 1935 yılında yüzölçümü 1.180 kilometrekare olan Tirebolu’nun bugünkü yüzölçümü 210 kilometrekaredir. İlçeye bağlı 8 mahalle ve 49 köy mevcuttur.

Doğal güzelliklerinin yanı sıra zengin tarihiyle de ön plana çıkan Tirebolu’nun tarihi MÖ 7’nci yüzyıla dayanmaktadır. Tirebolu adı Yunanca “Üç Kent” anlamına gelen Tripolis’ten gelmektedir. Bunun kentte yer alan üç kale nedeniyle konulduğu düşünülebilir. Eski Çağ’a ait Yunanca-Latince metinlerde de yerleşimin adı Tripolis olarak yazılıdır ve merkezdeki halk arasında Tiriboli ya da Tiribolu olarak söylenir.

Giresun’a 45 kilometre uzaklıkta olan Tirebolu, il merkezinin doğusunda ve Karadeniz kıyısında bulunur.
Giresun’a 45 kilometre uzaklıkta olan Tirebolu, il merkezinin doğusunda ve Karadeniz kıyısında bulunur.

1985 yılında toplam nüfusu 61.667 olan Tirebolu göç veren bir ilçedir. 2022 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) verilerine göre göre toplam nüfusu 32.576’dır. Bu nüfusun 16.135’ini erkekler, 16.441’ini ise kadınlar oluşturmaktadır. Tirebolu’nun ilçe merkez nüfusu 20.671’tir, bu nüfusun 10.180’ini erkekler, 10.491’ini kadınlar oluşturmaktadır. Toplam 11.905 olan köy nüfusunun 5.955’i erkeklerden, 5.950’si kadınlardan oluşmaktadır.

Tirebolu’nun Mahalleleri: Balçıkbelen Mahallesi, Cintaşı Mahallesi, Çarşı Mahallesi, Demirci Mahallesi, Hamam Mahallesi, İstiklal Mahallesi, Körliman Mahallesi, Yeniköy Mahallesi.

Tirebolu’nun Köyleri: Akıncılar Köyü, Arageriş Köyü, Arslancık Köyü, Aşağıboynuyoğun Köyü, Ataköy Köyü, Avcılı Köyü, Belen Köyü, Civil Köyü, Çamlıköy Köyü, Çeğel Köyü, Danışman Köyü, Doğancı Köyü, Dokuzkonak Köyü, Düzköy Köyü, Ede Köyü, Eymür Köyü, Fatih Köyü, Hacıhüseyin Köyü, Halaçlı Köyü, Harkköy Köyü, Işıklı Köyü, İğnece Köyü, Karaahmetli Köyü, Karademir Köyü, Kayalar Köyü, Ketençukur Köyü, Kovancık Köyü, Kovanpınar Köyü, Köseler Köyü, Kuskunlu Köyü, Kuzgun Köyü, Menderes Köyü, Mursal Köyü, Ortacami Köyü, Ortaköy Köyü, Örenkaya Köyü, Özlü Köyü, Sekü Köyü, Sultanköy Köyü, Şenyuva Köyü, Şirin Köyü, Yağlıkuyumcu Köyü, Yalç Köyü, Yalıköy Köyü, Yaraş Köyü, Yeşilpınar Köyü, Yılgın Köyü, Yukarıboğalı Köyü, Yukarıortacami Köyü.

MS 1’inci yüzyılda yazılmış olan Gaius Plinius Secundus’un Naturalis Historia adlı eserinde ilk defa “Tripolis” şeklinde kaydedilmiştir.
MS 1’inci yüzyılda yazılmış olan Gaius Plinius Secundus’un Naturalis Historia adlı eserinde ilk defa “Tripolis” şeklinde kaydedilmiştir.

TİREBOLU’NUN TARİHİ

Tirebolu, “Tripolis” şeklinde ilk defa MS 1’inci yüzyılda yazılmış olan Gaius Plinius Secundus’un Naturalis Historia adlı eserinde kaydedilmiştir. Gaius Plinius Secundus (23-79), eserinde Tirebolu Kalesi ile Tripolis Çayı; adı ile Harşit Çayı’ndan bahsetmiştir. Tirebolu’nun MÖ 7’nci yüzyılda (takriben MÖ 656) Karadeniz’de kolonicilik hareketine girişen Miletoslular tarafından kurulduğu rivayet edilir. Yakınında bulunan Argyria’daki (Halkaova) gümüş yatakları Gümüşhane’deki gümüş yataklarından önce işletilen Tirebolu, İskender ve halefleri, Pontus Krallığı, Roma ve Bizans devirlerini yaşamıştır. Haçlı ordularının İstanbul’u işgal etmeleri üzerine Trabzon’a kaçan Aleksios Komnenos’un 1204 yılında Trabzon İmparatorluğu’nu kurmasından sonra, Tirebolu da bu devletin sınırları içinde kalmıştır.

Trabzon İmparatorluğu devrinde asillerin mücadelesi sırasında bir üs ve hükümdarların en güzel ikamet ve sayfiye yeri olarak seçmelerinden dolayı şöhret kazanan Tirebolu, Çepnilerin Rumlarla yaptıkları mücadeleye sahne oldu ve böylece tarihî kayıtlara yansıdığı kadarıyla ilk olarak Türkmenlerle karşı karşıya kaldı (1380). Ancak alınamadı. 1397 yılında Giresun şehrini fetheden Hacı Emiroğlu Süleyman Bey, 1358 yılında Osmanlı hakimiyetine girince Tirebolu; Trabzon İmparatorluğu ile Osmanlı Devleti arasında sınır teşkil etmiştir.

Fatih Sultan Mehmed’in Trabzon’u fethi sırasında Tirebolu, Trabzon İmparatorluğu’nun elinde bir kale durumunda idi. Muhtemelen Fatih, 1461’de Trabzon’u alışının ardından kıyıyı takiben geri dönüşü sırasında burayı da teslim almıştı. Fetih sırasında Kerasos (Giresun) ve Tripolis (Tirebolu) gibi sahil yerleşimleri dışındaki kırlık kesim hemen hemen tamamıyla Çepnilerce iskân edilmişti. Osmanlı idaresi altında sakin bir hayat geçiren Tirebolu, bir liman şehri olarak gelişme gösterdi. Bu dönemde bazı olaylara sahne oldu. 19’uncu yüzyılın ilk çeyreğinde Tuzcuoğulları isyanı Tirebolu’nun da içinde bulunduğu bölgeyi etkilemiş ve halkın bir kısmı isyana destek olmuştur. 1809’daki isyanda kaçtığı Erzurum’dan Tirebolu’ya gelerek katılan Kel Ali oğlu Ali Ağa, 1816’da Tirebolu’ya hâkim olmuş, sonra da Keşap’ı ele geçirmiştir. Kısa bir süre sonra II. Mahmud’un gönderdiği iki firkateyn ile bir korvet Tirebolu’ya gelerek 26 Ekim 1816’da yeniden hâkimiyeti sağlamıştır.

1916’da Harşıt’a kadar ilerleyen Ruslar, Osmanlı savunmasını kırıp Harşıt deresini aşamayınca bütün hırslarını Tirebolu kasabasından ve halkından aldılar. Rus dretnotu Maria, büyük topları ile kasabayı döve döve Tirebolu’yu yakıp yıktı.
1916’da Harşıt’a kadar ilerleyen Ruslar, Osmanlı savunmasını kırıp Harşıt deresini aşamayınca bütün hırslarını Tirebolu kasabasından ve halkından aldılar. Rus dretnotu Maria, büyük topları ile kasabayı döve döve Tirebolu’yu yakıp yıktı.

Şehir asıl önemli olayları I. Dünya Savaşı ve Millî Mücadele döneminde yaşadı. Tirebolu merkezi işgale uğramamasına rağmen Rusların 1916’da Harşıt’a kadar ilerlemesi şehirde büyük endişeye yol açtı. Ruslar, Osmanlı savunmasını kırıp Harşıt deresini aşamayınca bütün hırslarını Tirebolu kasabasından ve halkından aldılar. Rus dretnotu Maria, büyük topları ile kasabayı döve döve Tirebolu’yu yakıp yıktı. Halk deniz yoluyla Ünye, Perşembe, Samsun, hatta Gerze’ye kadar kaçtı. Rusların 12 Şubat 1918’den itibaren çekilmesinden sonra Millî Mücadele döneminde Rum çetecilerinin faaliyetleri ve bunlara karşı direniş pek çok karışıklığa sebep oldu.

İzmir’in 15 Mayıs 1919’da Yunanlar tarafından işgali üzerine Tirebolulular 19 Mayıs 1919’da bir miting tertip ederek işgali protesto etmişler, İstanbul’a çektikleri telgrafta vatanlarını son nefeslerine kadar koruyacaklarını ve bu hususta her türlü fedakârlığa hazır olduklarını bildirmişlerdir. Giresunlu Topal Osman Ağa ve Giresun Askerlik Şubesi Başkanı Tirebolulu Hüseyin Avni (Alparslan) Bey bu mücadelede büyük rol oynadılar. Tirebolular, Millî Mücadelede 248 şehit verdiler.

Osmanlı döneminde Tirebolu’nun idari yapısı incelendiğinde 1515 yılında Trabzon Sancağı’na bağlı, Kürtün kazasındaki dört kaleden ikincisi olduğu görülür. Evliya Çelebi, Tirebolu’yu Trabzon’un bir nahiyesi (1640), Katib Çelebi de kazası olarak gösterir (1732). Bu idari yapısını uzun müddet devam ettiren Tirebolu, iktisadî şartların bir gereği olarak bazen Gümüşhane Sancağı’na bağlanmışsa da, Trabzon’un kazası iken 1920 yılının sonlarında mutasarrıflık haline getirilen Giresun’a bağlanmıştır. 1874 yılında kaza olan Görele, 1957 yılında kaza olan Espiye, 1987’de kaza olan Yağlıdere, 1990 yılında kaza olan Doğankent ve Güce daha önce Tirebolu’ya bağlı nahiye ve köy merkeziydiler. Tirebolu gerek dağlık yerleşim olması gerekse tarımsal arazilerin azlığı nedeniyle dışarıya göç veren tipik bir Doğu Karadeniz yerleşimidir. Halk çalışmak için İstanbul, Zonguldak gibi yerlere dağılmış, yurtdışında Almanya gidilen yerlerin başında yer almıştır.

2018 yılında Balçıkbelen Köyü, ilçeye mahalle olarak bağlanmış ve ilçenin mahalle sayısı 8’e yükselmiştir.

Karademir Köyü’nün adı, Nikomedyalı Arrianus’un MS 130 yılına tarihlenen Karadeniz Rehberi adlı eserinde Yunanca “gümüşlü” anlamına gelen Árgyra olarak geçmektedir. 1876 yılına tarihlenen Trabzon Vilayeti Salnamesi’nde köyün adı İregür olarak kaydedilmiştir.
Karademir Köyü’nün adı, Nikomedyalı Arrianus’un MS 130 yılına tarihlenen Karadeniz Rehberi adlı eserinde Yunanca “gümüşlü” anlamına gelen Árgyra olarak geçmektedir. 1876 yılına tarihlenen Trabzon Vilayeti Salnamesi’nde köyün adı İregür olarak kaydedilmiştir.

TİREBOLU’NUN COĞRAFİ YAPISI

Tirebolu ilçesi, Giresun ilinin merkez ilçe ile birlikte 16 ilçesinden biridir. Tirebolu ilçe merkezi Giresun il merkezinin doğusunda ve Karadeniz kıyısında bulunur. İlçenin doğusunda Görele ve Çanakçı, güneyinde Doğankent ile Güce, batısında ise Espiye ilçeleri yer alır. Bu sınırlar dahilinde Tirebolu ilçesinin bugünkü yüzölçümü 210 kilometrekaredir. Ancak, 1935 yılında ilçe yüzölçümü 1180 kilometrekareidi. İlçe arazisi, Tirebolu, doğusunda denize dökülen Harşit Çayı ile batısında denize dökülen Özlüce Deresi’nin arasında kalan derin vadilerden ve bu vadileri kaplayan kesif ormanlarla örtülü dağlık sahadan ibarettir. Bu dağlık arazi Harşit Çayı ve kolları tarafından derin bir şekilde yarılmıştır. İlçenin en yüksek yeri 2.184 metre rakımı olan güney batısındaki Akılbaba Tepesi’dir.

Doğu Karadeniz sahil şeridinde yer alan ilçe, çok engebeli bir arazi yapısına sahiptir. Kıyıda yüzde 5-10 arasında olan eğim, iç kesimlerde yüzde 45’i bulmaktadır. Arazilerin tamamı eğimlidir. Bölgede alüvyon arazi fazla yer tutmaz. İlçe genellikle dağlık olup, dağlar kıyıya paralel olarak uzanmıştır. Güney kesiminde yer alan Doğu Karadeniz sıradağları içerisinde 130 kilometre uzunluğundaki Giresun dağları en yüksek kesimi oluşturur.

Giresun ve Zigana dağlarını birbirinden ayıran, iç bölgeleri kıyıya bağlayan Harşıt vadisi ilçeyi, dolayısı ile Giresun ilini İç ve Doğu Anadolu’ya bağlayan tek yoldur. Bu açıdan Harşıt vadisi ulaşım açısından çok önemlidir.

Gümüşhane’nin doğu sınırındaki dağlarından doğan Harşit çayı, Gümüşhane il merkezi, Torul, Kürtün, ve Doğankent’i geçip Tirebolu’nun 1.5 km doğusundan Karadeniz’e dökülür.
Gümüşhane’nin doğu sınırındaki dağlarından doğan Harşit çayı, Gümüşhane il merkezi, Torul, Kürtün, ve Doğankent’i geçip Tirebolu’nun 1.5 km doğusundan Karadeniz’e dökülür.

İlçe sınırları içerisinde Harşıt çayı ve Gelevera deresi akmakta olup Harşıt çayı ilçe sınırları içerisinde, Gelevera Deresi ise Espiye ilçesi sınırları içerisinde denize dökülmektedir.

Tipik Karadeniz ikliminin yaşandığı ilçede, ortalama sıcaklık 14 derecedir. En sıcak ay ortalaması 22 dereceyle Ağustos, en soğuk ay ise ortalaması 4 derece ile Şubat ayıdır. Yıllık ortalama yağış miktarı 1660 milimetredir. Hâkim rüzgâr yönü batı yönüdür.

Bitki örtüsü olarak 600 metre yüksekliğe kadar fındık, kızılağaç, kavak, kayın, karaağaç, kestane, kiraz, gürgen ve ceviz bulunur. Eğrelti otu, ısırgan, yonca, asma, orman gülü ve benzeri bitki türleri de yaygındır.

Tirebolu'nun kuzeydoğusunda ve ilçe merkezine 11 km uzaklıkta olan Civil Köyü, 1928 yılından beri aynı adı taşımaktadır.
Tirebolu’nun kuzeydoğusunda ve ilçe merkezine 11 km uzaklıkta olan Civil Köyü, 1928 yılından beri aynı adı taşımaktadır.

TİREBOLU EKONOMİSİ

En önemli geçim kaynağı fındık olan Tirebolu ilçesinde kaliteli fındık yetiştirildiği bilinmektedir. Daha eski zamanlarda çay üretiminin de çok fazla yapıldığı Tirebolu’da halen daha kendi adı ile Çaykur’un 42 numaralı fabrikasından çay satışı da devam etmektedir. Tirebolu Karadeniz’in verimli topraklarından nasibini almış ve zengin bir iklim örtüsüne sahip olmuştur. Son yıllarda kivi yetiştiriciliğinin de artması ile bazı köylerde kivi yetiştiriciliği yapılmaktadır. 2000’li yıllara kadar mısır yetiştirilmekte olan tarlalarda şu anda karalahana yetiştirildiği görülmektedir. Toprak verimliliği üst düzeyde olan Tirebolu ilçesinde köylüler geçimlerini yoğun olarak fındık tarlalarından sağlamaktadır.

Kaliteli fındık yetiştirilen ve daha eski zamanlarda çay üretiminin de çok fazla yapıldığı Tirebolu, geleneksel olarak tüccar denizci yetiştiren bir yerdir.
Kaliteli fındık yetiştirilen ve daha eski zamanlarda çay üretiminin de çok fazla yapıldığı Tirebolu, geleneksel olarak tüccar denizci yetiştiren bir yerdir.

DENİZCİLİK

Tarihî İpekyolu’nun İran’ı Karadeniz’e bağlayan en önemli limanı Zefre olması sebebiyle ilçe geleneksel olarak tüccar denizci yetiştiren bir yerdir. Osmanlı donanması ve ticareti bahriyesinde, Amiral Şükrü Okan başta olmak üzere birçok meşhur Tirebolulu denizci başarıyla görev yapmıştır. Kırım savaşı esnasında Tirebolulu denizciler büyük başarılar elde etmiş, onların kahramanlıkları hakkında birçok türkü yakılmıştır.

Gaius Plinius Secundus, Naturalis Historia adlı eserinde Tirebolu Kalesi ile Tripolis çayı ve Harşit çayından bahsetmiştir.
Gaius Plinius Secundus, Naturalis Historia adlı eserinde Tirebolu Kalesi ile Tripolis çayı ve Harşit çayından bahsetmiştir.

TİREBOLU’DA EĞİTİM

Tirebolu halkı, okuryazarlık bakımından çok iyi durumdadır. Tirebolu İletişim Fakültesi ve Tirebolu Mehmet Bayrak Meslek Yüksekokulu’nun açılmasıyla birlikte eğitim açısından gelişmektedir.

Tirebolu İletişim Fakültesi, 3 bölüm ile eğitim faaliyetlerine sürdürmektedir. Giresun Üniversitesi Rektörlüğü’ne bağlı olarak Tirebolu İletişim Fakültesi’nin kurulması; Milli Eğitim Bakanlığı’nın 24.7.2008 tarihli ve 18464 sayılı yazısı üzerine, 28.3.1983 tarihli ve 2809 Sayılı Kanun’un ek 30’uncu maddesine göre, Bakanlar Kurulu’nca 30.7.2008 tarihinde kararlaştırılmıştır. Bu karar, 14 Ağustos 2008 tarihli ve 26967 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. İletişim Fakültesi’nin şu anda Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü, Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü ile Gazetecilik Bölümü olmak üzere üç bölümü bulunmaktadır.

Tirebolu Mehmet Bayrak Meslek Yüksekokulu’nda ise 8 bölüm vardır. Arsası Hadiye Yüzbaşoğlu ve Rıfat Yüzbaşıoğlu tarafından bağışlanan yüksekokulun binası Tirebolulu iş adamlarından Mehmet Bayrak tarafından yaptırılmıştır. 1994 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi’ne bağlı olarak İşletme ve Bilgisayarlı Muhasebe olmak üzere iki bölümle eğitim ve öğretim faaliyetlerine başlayan yüksekokul 2006 yılında yeni kurulan Giresun Üniversitesi’ne bağlanmıştır. 2018 yılında 23’üncü mezunlarını veren yüksekokulun farklı tarihlerde açılmış sekiz bölümü bulunmaktadır. Bunlar; Bilgisayar Programcılığı, Elektrik ve Enerji, El Sanatları, Finans-Bankacılık ve Sigortacılık, Muhasebe ve Vergi, Seyahat-Turizm ve Eğlence Hizmetleri, Yönetim ve Organizasyon, Ulaştırma Hizmetleri bölümleridir.

Giresun merkezinden sonra en fazla nüfusa sahip 3’üncü ilçe olan Tirebolu’da ana, ilk ve ortaöğretimde okullaşmanın fazlalığı dikkat çekmektedir. 2 anaokulu, 11 ilkokul, 11 ortaokul, 7 lise, 1 bilim ve sanat merkezi, 1 rehberlik ve araştırma merkezi, 1 mesleki eğitim merkezi, 1 halk eğitimi merkezi ile öğretmen evi ve akşam sanat okulu bulunan Tirebolu’da eğitim faaliyetlerine devam okul ve kurumlar şunlardır: Zübeyde Hanım Anaokulu, İrfan Domaç Anaokulu, Dumlupınar İlkokulu, Eymür İlkokulu, Fatih Sultan Mehmet İlkokulu, Sakarya İlkokulu, Çeğel Asım Yıldırım İlkokulu, Karaahmetli Öğretmen Gürbüz Alpay İlkokulu, Şehit Binbaşı Hüseyin Avni Alparslan İlkokulu, Aşağıboynuyoğun İlkokulu, Kovanpınar İlkokulu, Karakaya İlkokulu, Ahmet Rasim Baş Özel Eğitim Uygulama Okulu II. Kademe, Cumhuriyet Ortaokulu, Karakaya Ortaokulu, Kazım Karabekir Ortaokulu, Çeğel Asım Yıldırım Ortaokulu, Fatih Sultan Mehmet Ortaokulu, Şehit Binbaşı Hüseyin Avni Alparslan Ortaokulu, Karaahmetli Öğretmen Gürbüz Alpay Ortaokulu, Tirebolu İmam Hatip Ortaokulu, Sekü İmam Hatip Ortaokulu, Ahmet Rasim Baş Özel Eğitim Uygulama Okulu III. Kademe, Kovanpınar İmam Hatip Ortaokulu, Şehit Yunus Yılmaz Anadolu İmam Hatip Lisesi, Tirebolu Halide Edip Adıvar Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Tirebolu Anadolu Lisesi, Tirebolu Şehit İsmail Kefal Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Tirebolu Piri Reis Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Tirebolu İskenderkaptan Mesleki Ve Teknik Anadolu Lisesi, Tirebolu Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi, Tirebolu Bilim Ve Sanat Merkezi, Tirebolu Rehberlik Ve Araştırma Merkezi, Tirebolu Mesleki Eğitim Merkezi, Tirebolu Halk Eğitimi Merkezi, Ögretmen Evi ve Akşam Sanat Okulu.

Fatih Sultan Mehmed’in Trabzon’u fethi sırasında Kerasos (Giresun) ve Tripolis (Tirebolu) gibi sahil yerleşimleri dışındaki kırlık kesim hemen hemen tamamıyla Çepnilerce iskan edilmişti.
Fatih Sultan Mehmed’in Trabzon’u fethi sırasında Kerasos (Giresun) ve Tripolis (Tirebolu) gibi sahil yerleşimleri dışındaki kırlık kesim hemen hemen tamamıyla Çepnilerce iskan edilmişti.

KÜLTÜR

İlçe kültürel olarak yöredeki (Vilayet-i Çepni, Koyulhisar, Torul, Beşikdüzü arası) diğer Çepnilerle ve Trabzon’la benzerlikler gösteren genel yapı sergiler. Tarihsel kadın kıyafetleri keşan ve peştamal örtülerek giyilen giysilerdir. Erkek kıyafetleri bugün Horon ekiplerinin giydiği bütün Doğu Karadeniz genelinde görülen aba, zıpka, başlıktan oluşur. Horon / horan ve türkülerde kullanılan yöresel çalgı kemençedir. “Atma türkü” denilen ve karşılıklı söylenen uyaklı dizelerden oluşan türkü geleneği Tirebolu köylerinde hâlâ sürdürülmektedir. Horon çeşitleri dışında Giresun Karşılaması da halk arasında oynanmaktadır. 1950’li yıllarda ilçede iki adet sinema bulunmaktaydı.

Bölgenin en turistik merkezlerinden birisi olan Tirebolu’da Karadeniz’in diğer yerlerinde pek görülmeyen plaj manzaraları görülür.
Bölgenin en turistik merkezlerinden birisi olan Tirebolu’da Karadeniz’in diğer yerlerinde pek görülmeyen plaj manzaraları görülür.

TİREBOLU’DA TURİZM

İlçe, bölgenin en turistik merkezlerinden birisidir. Tarihi kaleleri, Rumlardan kalan eski binalar ve kilise kalıntıları görülmeye değerdir. Yaz mevsiminde binlerce yerli ve yabancı turist ilçe plajlarını doldurmaktadır. Karadeniz’in diğer yerlerinde pek görülmeyen plaj manzaraları Tirebolu’da görülür.

Örenkaya Köyü’nün Harşit vadisine hakim yüksek bir kayalığının üzerine konuşlanan Bedrama Kalesi, ilçe merkezinden 8 kilometre uzaklıktadır.
Örenkaya Köyü’nün Harşit vadisine hakim yüksek bir kayalığının üzerine konuşlanan Bedrama Kalesi, ilçe merkezinden 8 kilometre uzaklıktadır.

BEDRAMA KALESİ

Tirebolu ilçe merkezinden 8 kilometre uzaklıktaki Örenkaya Köyü’nün Harşit vadisine hâkim yüksek bir kayalığının üzerine konuşlanan Bedrama Kalesi, yıllar boyunca Karadeniz’i düşman işgalinden koruyan bir gözetleme noktası olarak kullanılmış.

Tripolis (Üç Kale, Üç Şehir) şehrinin üç büyük kalesinden biri olan ve oldukça dik bir noktada bulunan Bedrama Kalesi, Giresun-Gümüşhane yolu üzerindeki Harşıt vadisine hakim olan tepe bir noktada bulunmakta olup kalenin sur duvarlarından çok azı günümüze kadar kalabilmiştir.

Tarihî Tirebolu (Saint Jean) Kalesi, ilçenin kuzeyinde deniz içerisindeki bir yarımada üzerinde yer alan küçük bir kaledir.
Tarihî Tirebolu (Saint Jean) Kalesi, ilçenin kuzeyinde deniz içerisindeki bir yarımada üzerinde yer alan küçük bir kaledir.

TİREBOLU KALESİ (SAİNT JEAN)

Tirebolu ilçe merkezinde bulunan tarihî Tirebolu Kalesi (Saint Jean) ilçenin kuzeyinde deniz içerisindeki bir yarımada üzerinde yer alan küçük bir kaledir. Kalenin kesin yapım tarihi bilinmemekle beraber MÖ 15’inci yüzyılda yapıldığı sanılmaktadır. Yarımadanın doğal yapısına uygun olarak inşa edilen kaleye güneyden dik bir merdivenle çıkılır.

Girişi kente bakan basık kemerli bir açıklıktan sağlanan Tirebolu (Saint Jean) Kalesi, moloz taş malzeme ile yığma olarak inşa edilmiştir.
Girişi kente bakan basık kemerli bir açıklıktan sağlanan Tirebolu (Saint Jean) Kalesi, moloz taş malzeme ile yığma olarak inşa edilmiştir.

Kale moloz taş malzeme ile yığma olarak inşa edilmiştir. Giriş kente bakan basık kemerli bir açıklıktan sağlanır. Surları aralıklarla dışarıdan payandalarla desteklenmiştir. Kalenin içerisinde salnamelerde Meryemana Kilisesi olarak adlandırılan küçük bir şapel ile bir de mescit kalıntısı vardır. Kalede Osmanlı dönemine ait çok sayıda mezar taşı bulunmaktadır.

Kale surları günümüze kadar sağlam gelebilmiştir. Daha önceki yıllarda geniş çaplı restorasyon ve onarım gören Tirebolu Kalesi, bölgenin en güzel tarihî eserlerinden biridir.


“Milli ekonominin temeli tarımdır.”